Köpekler, insanlar ve diğer köpekler ile iyi anlaşabilmek zorundadır
- Mehmet C. Keles
- 9 Haz 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Haz 2023
Köpek eğitiminde, kendime koyduğum bazı ön kurallar var. Bunlar eğitimi şekillendirirken oluşturduğum yöntemleri seçerken bana yardımcı oluyor.
Bunlardan biri de köpeğin, insanlar ve diğer köpekler ile kurduğu iletişimi kapsıyor. Köpekler, sosyal hayvanlar olduğu için bizim gibi sosyal iletişime ihtiyaç duyarlar. Bu her zaman eğlenceli olmak zorunda değildir. Bazen sadece çarşı sokaklarında sakin bir yürüyüşü ifade eder, bazen eğlenceli bir partide kurulan iletişimi. İletişimin heyecan seviyesinden bağımsız olarak, köpekler de sosyalleşmelidir.
Ancak bazı yanlış yetiştirmeler, köpeklerin insanlarla ve diğer köpeklerle tanışırken oldukça panik, endişeli veya heyecanlı olması ile sonuçlanabiliyor. Siz de taktir edersiniz ki, endişeli ve heyecanlı bir tanışma sizi de sosyal olarak iyi hissettirmez. O tanışma sırasında mümkün olduğu kadar kendiniz gibi olmak, rahat ve güvenli hissetmek istersiniz.
Dış uyaranlar işin içine girdiğinde ise çoğu karşılaşma veya tanışma oldukça stresli hale bürünür. Örneğin, “Misafirler gelince çocuğuna, “Misafirlere hoş geldin de!” diyen anne” olursanız, çocuğunuz da mümkün olduğunca bu davranışı -uyarılmış- olarak gerçekleştirecek ve kendini rahat hissetmediği bir davranışı yaparken bulacaktır.
Bu durum beraberinde sosyal izolasyonu, ardından sosyal stresi ve sonrasında da sahip-köpek ilişkisini etkilemeye başlar. Zaman içerisinde küçük iletişim sorunları büyür ve birkaç yıl içerisinde sosyopat bir köpeğe sahip olursunuz. Birkaç yıl boyunca hiç yeni bir kişi ile tanışıp sohbet etmediğinizi düşünün. Yakın zamanda yapılan akademik bir çalışmada, her gün iki yeni yabancı insanla ayak üstü sohbet eden bir kişinin kendini daha güvende, daha özgüvenli ve daha az stresli hissettiğini tespit etti. Eminim köpeklerin de en az bizim kadar yemeğe, suya ve iklime ihtiyacı olduğu kadar, kendini sosyal bir birey olarak hissetmeye hissetmeye ihtiyacı var.
Bu yüzden, köpeğinizden ilk beklentim, diğer insanlar ve diğer köpeklerle anlaşabiliyor olması. Bunu bir kreş eğitiminin ya da ana sınıfının amacı olarak düşünebilirsiniz. Beceriler ve yetenekler ile ilgilenmiyoruz. Başarılı olma ya da başarısız olma gibi bir terazimiz yok. Öncelikli hedefimiz sosyal olarak uyumlu bir bireye sahip olmak. Sonrasında tüm hayat bunun üzerine inşa edilecek çünkü.
Yetenek ve beceriler, zeka ve problem çözme yeteneği bu sırada takdir edebileceğimiz şeyler değil. Çünkü bir köpek sadece çok yetenekli olduğu zamanlarda (Örneğin, oyunlar, bekle komutu, numaralar, bulmacalar vb) takdir edilirse, yine beraberinde bir sosyal izolasyon gerçekleşebilir. Bu durum insanlarda da oldukça sık görülür.
Suçlayıcı olmayın.
Çoğu sorun sizin dahil olduğunuz şartlarda gelişmemiştir. Eminim, sorun oluşurken koşullar çok farklıdır. Hatta, köpeğinizin “sosyal uyumsuzluk” yaşamaya ne zaman başladığını bile tahmin edemiyorsunuzdur. Birden, aniden ve belki de “kuaförden” sonra olmuştur(!) Kusuruma bakmayın; ancak bunların hepsi bahane. Hepsi sizin yanınızdayken, hepsi birlikte yönettiğiniz koşullar altında oluştu. Tüm davranış bozuklukları oluşurken, siz de vardınız. Ancak, belki daha çok kendinizle ilgilendiniz ya da genel koşullara köpeğinize göre daha çok uyum sağladınız. Köpeğiniz uyum sağlamak için yeterli sosyal beceriye sahip değildi.
Her şey oldu. Şimdi burdayız. Önemli olansa, bu durumda suçlayıcı olmamak. Sebep olanlar ve olaylar çok kolay bir şekilde suçlanabilir. “Bu şekilde bozuldu!” demeyin. Bu çözüm için yardımcı olmaz. Köpeğinizin önünde yaşaması gereken bir ömür var. Bunu düşünün.
“Bu şekilde düzelir.” deyin. Çözüm için önünüzde hala zaman var.
Destek olun. Yönlendirici olun. Bağışlayıcı ve affedici olun. Küçük hataları görmezden gelin. Nasıl yapılacağını gösterin. Köpeğinize güvenin.
Onu güvenli ve rahat bir şekilde hissederken sosyalleştirin.

Comments